Yanlış Yerde Kullanılan Sözcük

İşte, yanlış yerde kullanılan sözcük konu anlatımı:

Yanlış Yerde Kullanılan Sözcük

Zarf görevinde kullanılması gereken bir sözcük yanlış yere mesela isimlerin önüne gelerek sıfat görevini üstlenmesidir. Bu da anlamda belirsizliğe neden olur. Örneğin “Hızlı araba sürdüğü için bizi korkuttu.” cümlesinde sanki arabalar hızlı ve yavaş olmak üzere gruplara ayrılmış. Buna neden olan “hızlı” sözcüğünün isimden önce kullanılmasıdır. Bu sözcüğün yerini değiştirmemiz gerekir. Doğrusu: “Arabayı hızlı sürdüğü için bizi korkuttu.” olmalı.

Açıklamalı Örnekler

Örnek: Ses gelir gelmez ilk odaya ben girdim.
Açıklama: Sanki odanın sıralaması var halbuki ilk giren kişinin kendisi olduğunu söylüyor.
Doğrusu: Ses gelir gelmez odaya ilk ben girdim.

Örnek: Dalgın dalgın iş yaptığı için müdürden uyarı almış.
Açıklama: “Dalgın dalgın iş” ifadesi yanlıştır.
Doğrusu: İşi dalgın dalgın yaptığı için müdürden uyarı almış.

Örnek: Bize sürekli yaptığı kazadan bahsetti. 
Açıklama: Sanki sürekli kaza yapıyor.
Doğrusu: Bize yaptığı kazadan sürekli bahsetti.

Örnek: Soruyu okuduktan sonra kısaca bildiklerini yazdı.
Açıklama: “Kısaca bildiği” ifadesi yerine “kısaca yazdı” olması gerekir.
Doğrusu: Soruyu okuduktan sonra bildiklerini kısaca yazdı.

Örnek: Her aklına gelen düşünceyi burada söyleyemezsin.
Açıklama: Birçok akıl değil, birçok düşüncenin olduğu söylenmiş.
Doğrusu: Aklına gelen her düşünceyi burada söyleyemezsin.

Örnek: Bu soğuk havada çok dışarıda kaldığı için üşümüş.
Açıklama: Dışarının çok olması değil, kalma süresinin çok olması söz konusu.
Doğrusu: Bu soğuk havada dışarıda çok kaldığı için üşümüş.

Örnek: Tıp fakültesini kazanan Seher teyzenin oğlu kayıt işlemleri için bu akşam otobüse binecek.
Açıklama: Seher teyze değil, oğlu tıp fakültesini kazanmış.
Doğrusu: Seher teyzenin tıp fakültesini kazanan oğlu kayıt işlemleri için bu akşam otobüse binecek.

Örnek: Fazla markette kaldığı için annesi merak etmiş.
Açıklama: Marketin miktarı değil, sürenin miktarı belirtilmiş.
Doğrusu: Markette fazla kaldığı için annesi merak etmiş.

Örnek: Galeride izinsiz arabaları çalıştırmayınız.
Açıklama: Sanki arabalar izinli ve izinsiz diye gruba ayrılmış.
Doğrusu: Arabaları izinsiz çalıştırmayınız.

Örnek: Henüz önümüzdeki hafta tatile çıkacağımızı söylemedim.
Açıklama: Henüz söylemediğine göre “henüz” sözcüğünün yüklemden önce gelmesi gerekir.
Doğrusu: Önümüzdeki hafta tatile çıkacağımızı henüz söylemedim.

Örnek: İlk aklıma gelen şarkıyı söyledim.
Açıklama: “İlk” sözcüğü aklın değil, şarkının sırasını bildirmiş. O yüzden bu sözcüğün yeri değişmeli.
Doğrusu: Aklıma ilk gelen şarkıyı söyledim.

Örnek: Bir ay içinde ders veren kurumlar denetlenecekmiş.
Açıklama: Kurumun özelliği bir ay içinde ders vermesi olamaz. Bu, ancak denetlemenin süresidir.
Doğrusu: Ders veren kurumlar bir ay içinde denetlenecekmiş.

Örnek: Belediyenin açtığı kurs sayesinde ücretsiz sınava hazırlandım.
Açıklama: Sanki ücretli ve ücretsiz olmak üzere iki ayrı sınav var.
Doğrusu: Belediyenin açtığı kurs sayesinde sınava ücretsiz hazırlandım.

Not: Yeri değiştirilen sözcüğün türü bazen değişmeyebilir. Örneğin “Kadının tekrar tekrar yaptığı konuşmayı sosyal medyadan dinledim.” cümlesinde “tekrar tekrar” ikilemesi yanlış yerde de dursa yüklemden önce de dursa zarftır.
Doğrusu: Kadının yaptığı konuşmayı sosyal medyadan tekrar tekrar dinledim.

Örnek: Her söz hakkı isteyen öğrenciye zaman ayırırdı.
Açıklama: “her söz” değil, “her öğrenci” olmalı.
Doğrusu: Söz hakkı isteyen her öğrenciye zaman ayırırdı.


Sıkça Sorulan Sorular

Sıfat nedir?

İsimlerin anlamını etkileyen sözcüklerdir.
Örnekler: her insan, birçok kişi, az yemek, çok eşya…

Zarf nedir?

Genellikle fiil ya da fiilimsinin anlamını etkileyen sözcüktür.
Örnekler: az çalıştım, çok yürüdüm, iyi okumuş…

Sıralama hatası nedir?

Sözcüklerin önem sorasına göre aktarılmamasıdır. Örneğin “Sen bırak karşıdaki parkı, geziye bile gidemezsin.” ifadesinde sıralama hatası var çünkü baştaki ifadenin daha uzakta olması gerekir.
Doğrusu: Sen bırak geziyi, karşıdaki parka bile gidemezsin.

Anlam belirsizliği nedir?

Genellikle zamir (kişi) belirsizliğinden kaynaklanır. Örneğin “Neden gelmek istemediğini biliyorum.” cümlesinde “kimin gelmek istemediği” belli değil çünkü başa “onun / senin” zamirlerinden ikisi de gelebilir. O yüzden kimi kastettiyse o zamir gelmeli.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top