Yazar ya da şairlerin anlatımını daha etkili hale getirmek, güçlendirmek için başvurduğu söz sanatlarından biri de deyim aktarmasıdır. Bu aktarmayı; doğadan insana, insandan doğaya, doğadan doğaya ve duyular arası aktarma olmak üzere dörde ayırırız. İşte, bunlardan biri olan insandan doğaya aktarma konu anlatımı:
İnsandan Doğaya Aktarma
İnsan dışı varlıkların, insan özelliği kazanmasıdır.
Başka bir ifadeyle insana özgü davranışlar, insan dışı varlığa geçer.
İnsandan doğaya aktarmalar aynı zamanda kişileştirme söz sanatına benzer.
Örneğin “Bulutlar gün boyu üzgün üzgün geziyordu.” cümlesinde bulutlar, üzgünlük yönünden insana benzediği için kişileştirme sanatı vardır. Bu nedenle insandan doğaya aktarma örneği sayarız.
Örnekler
Rüzgârın hırçınlığı
Ağaçların yalnızlığı
Mutsuz güneş
Gelin güvey olan sincaplar
Kızgın dalga
Şaşkın gemi
Yalnız ve üzgün gece
Esneyen sokak lambaları
Mutlu kelebekler
Sevinen çiçekler
Umutsuz tepeler
İçinde buruk bir sevinç olan nehir
Gizli plan peşinde olan tilkiler
Bana söz veren yaz mevsimi
Ağaca konan kuşun alaycı bakışları
Düşünceli görünen söğüt ağaçları
Meraklı gözlerle beni seyreden kulübe
Açıklamalı Örnek Cümleler
Çiçeklerinin açmasını sabırsızlıkla bekleyen sümbüller
Açıklama: Sümbüllerin sabırsızlıkla beklemesi mümkün olmayacağı için insan özelliği kazanmıştır.
Onun güzelliğini gören çiçeklerin kıskançlıktan solması
Açıklama: Çiçeklerin kıskanç olması gerçekte mümkün değildir. İşte, bu özellik insandan aktarılmıştır.
Şubat ayına rağmen güneşin kızgın bir ifadeyle kendini göstermesi
Açıklama: Güneşin kızgın ifadesi insan özelliğidir.
Çocuğu bu halde gören kelebeklerin şaşkınlığına diyecek yok.
Açıklama: Kelebeklerin şaşkınlığı da insan özelliğidir.
Dikkat: Bu aktarmalar anlatımı daha etkili hale getirdiği için şair ve yazarlar eserlerinde sıklıkla başvurabilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Doğayla ilgili bir durum ya da özelliği insana aktarmaktır. Örneğin: “Arkadaşı kendisiyle alay edince birden köpürdü.” cümlesinde “köpürme” eylemini gerçek anlamda suyun çalkalanması için söyleriz ancak insan için kullandığımızda doğadan insana aktarma olur.
Bir duyuyla ilgili ayrıntının başka duyuya aktarılmasıdır. Örneğin “kadife” sözcüğü dokunma duyusuna ait bir ayrıntıyken “Kadife ses” ifadesinde duyma duyusuna geçmiştir.
Bir ismi benzetme amacı olmadan başka bir isim yerine kullanmaktır. Örneğin “Tabağını bitir.” cümlesinde “tabak” sözcüğüyle yemeği anlarız.
Doğru yazımı “mecazımürsel” olan bu söz sanatı, aynı zamanda ad aktarmasıdır.